:: Siyaset/Politika
ANAP sız Türkiye Üzerine Temcit Pilavı!!
Rauf TAMER, Hürriyet’teki köşesinde ANAP sız Türkiye demiş. Bizim Erdal İzgi gibi, malumunuzdur, Rauf Tamer’i okumak oldukça rahattır. Çok uzun yazıp yokuşu 3. vitesle çıkmaz. (Yani baymaz.) Bizler uzun yazarız, yani bayarız ama napalım, tarz meselesi.
Rauf Tamer, Erkan Mumcu’nun bir açıklamasına değinmiş. Erkan Mumcu vakti zamanında “ANAP ı çıkarın hayatınızdan bakın bakalım ne kalıyor” demişti. Ehh, biz de çıkardık. Aaa, bir de baktık ki hayatımız bomboş olmuş. Hah haaa!. Devamını Okuyun
Etiketler: anap, demografi, güncel, gündem, sağ, Siyaset, sol
Kuvvetler Ayrılığı mı Dediniz? Hangisi?
Demokratik parlamenter sistemlerinin en temel özelliği olan “kuvvetler ayrılığı” ilkesini 1923 lü yıllardan 2000 li yıllara kadar ağır aksak tanımlamamız mümkündü. Bu kronolojik aralıkta, yer yer sistem meclis hükümeti sistemine, oligarşiye, militarizme, yargı devletine, teknokrasiye meyil gösterse de, bu gün için, kuvvetler ayrılığının fil ayakları olan yasama yürütme ve yargı erkleri cumhuriyet sonrası klasik tanımlamasını oldukça aşmış çizgisinden oldukça şaşmış durumdadır.
Bu Günkü Kuvvetler Ayrılığının Determinantları:
1. Yasama: Silik olmasının yanında dominant parti başkanları sultasında inleyen ezik milletvekillerinden oluşan topluluk. Devamını Okuyun
Etiketler: demokrasi, din, Hukuk, hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı, parlamenter sistem, Siyaset, Toplum, yönetim
Pirus Zaferi: Neyin Açılımı, Kimin Çözümü!
Babaaaa, Hırsız beni bırakmıyor,
Kendi kendime, günün ikinci yarısı, bu gün de siyasete bulaşmadan yazacağımın mutluluğu ile hayallere kapılmıştım. Heyhaat! Ne mümkün.
Konuya girmeden bir fırka aktarmak istiyorum:
Bir zamanlar bir evde babası ve olu yaşarmış. Evleri ile bağları arasında bir seslenmelik mesafe varmış. Günlerden bir gün bağda hırsız olduğunu söylemiş komşuları adama. Adam da, oğluna dönerek, “oğlum git bağa bak, hırsız varmış” der.
Çocuk gider, sahiden de bağda hırsızı görür, hırsız da onu görür. Delikanlı hırsızı yakalamak isterken hırsız onu yakalar ve baba ile genç oğlu arasında şu seslenmeler başlar. Devamını Okuyun
Etiketler: Siyaset
Hariciye ve Sırat Köprüsünde Yürümek!
Bir ülke ne kadar güçlü olursa olsun, dış politika hamlelerinde son derece dikkatli / hassas olmak durumundadır veya zorundadır. Ülkenin kalkınmışlık düzeyi veya askeri gücü bu konuda dikkatsizliğe veya hassasiyet noksanlığına imkan vermez.
Ülke iç politikası, tıpkı bir evin/hanenin/ailenin iç işleri gibi, şu ya da bu şekilde çözümlenebilir. Çünkü olup bitenler neticede er geç çözülmek durumundadır. Zaten çözülemeyecek sorunlar ortaya çıktığında o aile mitoz veya mayoz bölünmeye uğrar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasının Sn. Davudoğlu Hoca’ya emanet edilmesinin ne kadar isabetli bir karar olduğu ortadadır. Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet davudoğlu, dış politika, Dünya
Bu Günün Anti Küreselcileri, Yarının Anti Evrenselcileri
Bu Günün Anti Küreselcileri, Yarının Anti Evrenselcileri mi?
İnsanoğlu çoğunlukla görmediğinin bilmediğinin uzağında olanın düşmanı olur. Bu düşmanlık, iki yöntemle kaybolur. İlk olarak, gezip görüp farklı tür ırk ve özelliklerde varlıkları veya insanları tanıyarak, ikinci olarak ta okuyarak.
İMF nin İstanbulda yapılan toplantısı nedeniyle Taksim’de gerçekleşen olayların çıkış nedeni, acaba küreselleşme düşmanlığı mı İMF düşmanlığı mı bunu başta çok iyi ayırmak gerekir. Zira gösteriler İMF nin perde arkasındaki köleleştirme ve sömürme idealini protesto amacıyla yapılmışsa bu gösterilere tatbikatta olmasa da teorik olarak destekçi oluruz. Çünkü sistem, dünya üzerindeki ülkeleri ve de bu ülkelerdeki nüfusu gittikçe daha da fakirleştirmekte ve modern anlamda köleleştirmektedir. Devamını Okuyun
Etiketler: Dünya, evrensel, insan, küresel, Toplum
Türklük İle İslamlığın Orta Noktası
Türk tarihine baktığımızda ister uzak ister yakın tarih olsun, “Türkleşmek”, ” İslamlaşmak” ve “Batılımaşmak” ideolojik düşün sistemlerinin ana /baskın faktörler oluduğu bilinmektedir. Ne var ki, günümüz Türk toplumunda, ister Türkiye sınırlarında olsun ister diğer dünya üzerinde kendini “Türk” olarak tanımlayan bireyler olsun, her iki kesim bilindiği gibi kesin çizilerle ayrılmamaktadır.
Bir taraftan dinin (islam dininin) ırkı II. plana itmesinin sağladığı bir etken, bir taraftanda küresel eğilimler, etnik anlamda tanımlama yapmayı, böyle bir tanımlama yapılsa da bu tanımlamanın önceliklendirilmesindeki sadakati değiştirmektedir. Devamını Okuyun
Etiketler: devlet, din, etnik, etnisite, ırk