Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Bilim & Teknoloji

 

 

Resim: Doğanın En Güzel Ödülü: Deniz Saylaları

Evet başlık yanlış değildir.

Kesinlikle bu bize tarih boyunca doğanın en güzel ödüllerinden biridir.

Önce doğanın temel ilkelerinden birini yazayım. Doğanın verdiği tepki, mutlak surette doğaldır.

Deniz salyaları benim tabirimle kusmuğu) doğanın ak sütüdür. En doğal tepkisidir.

Şimdi Kimyacılara Tavsiyemdir: Tez elden, deniz salyaları araştırılsın, ve bu doğal ürünlerin, hangi elementlerin bir fermantasyonu olduğu araştırılsın. Bu ortaya çıkan fermantasyonun fiziksel, kimyasal özelliklerini ve kabiliyetlerini bize söylesinler, biz de endüstride nerelerde kullanılabileceğini, psikolojik, sosyolojik açıdan etkilerini, ekonomik olarak endüstriye olan katma değerlerini de biz araştıralım. Yazımın, buraya kadarki kısmı, sensörden okuduğum riskin felaketi dönüşmemesi için, krizin içindeki fırsatlara ilişkin cümlelerdi.

Gelelim Asıl Konumuza:

Doğanın Sensörleri:

Evrende doğanın (panteist mantıkla en üst akıllı enerjinin) katrilyon çarpı katrilyon Devamını Okuyun

Etiketler: , ,

 

Resim: Sosyolojik Denklem: X<Y

 

X, Y ve Z Kuşağı Üzerine Konjonktürel ve Subjektif Tespitler

Daha önce, X, Y ve Z Kuşağı Belli, Ya Alfa Kuşağı” başlıklı bir makale (köşe yazısı) yazmıştım. Bu yazımı, Alfa, Beta ve Gama Kuşağını yazarak devam ettireceğim diye bitirmiştim. Bitirdim bitirmesine de, alfa, beta ve gama kuşağını yazana kadar Y kuşağının çığlığını kaleme almazsam içime dert olur dedim.

Öncelikle şu kuşakları, hatırlatma babından yeniden bir sıralayalım:

Kuşaklar arası bir iki yıl esneterek kafiyeli bir dönem dağılımı yaptım.

1- 1925-1945: Sessiz Kuşak (Silent Generation)

2- 1945-1965: Bebek Patlaması (Baby Boomer)

3- 1965-1985: X Kuşağı (Ezik Kuşak)

4- 1985-2005: Y Kuşağı Devamını Okuyun

 

Resim: From Monkey, To Monkey; El Cevap: Hiç

Elon MUSK, Neuralink şirketinde maymun beynine çip takıyor, maymun zihin kontrolüyle saatlerce bilgisayar oyunu oynamayı başarıyor, dünya devletleri maskara gibi aşı savaşları sürdürüyor. Düz mantıkçı yüzeysel zihniyetler komplo teorilerini sevmese de, üst veya derin akıl, bir yandan korku maksimizasyonu yapıyor, bir yandan yaşam şartlarını zorlaştırarak virüsün yayılmasını zorlaştırıyor(muş gibi yapıyor((…((

Bir yandan devletler çifte standart uygulamalarla tedbir kasıyorlar bir taraftan vakalar artmaya devam ediyor. Önce hastalık korkusu verilen cümlenin HEMEN peşinden aşı haberleri veriliyor. Korkuyor musun, o halde aşı al ve ol ve öyle öll. Bir yandan aşıların bin bir güvensizliği konuşuluyor, aşıların da evrimsel süreci olduğu yazılıyor, bir yandan da ROBOTLARIN GEREKSİZ HALE GETİRDİĞİ MİLYARLARCA İNSAN YIĞINI nı sorun gören ve BİR ŞEKİLDE ÇÖZMEYE ÇALIŞAN üst akılın ikilemleri. Nereye mi gidiyoruz, dedim ya başta, “from monkey, to monkey…

Hiç!

Mevlânâ söylemişti. El Cevap: Hiç!

Maymundan geldiysek, maymuna dönerek ringi Devamını Okuyun

 

Resim: Neden Korona Süreci Uzadıkça Muhalefet Güçlenir?

Korona Sürecinde Sosyal, Ekonomik ve Dinsel Faktörlerin Siyasal Eğilimler ve Muhalefet Üzerindeki Etkileri

Neden Korona Süreci Uzadığı Her Gün Muhalefet Güçlenir? Bunun ekonomik sebeplerini tahmin etmek zor değil ama onun dışında ve asıl ciddi derecede önemli dinsel ve sosyokültürel sebepleri de bulunmakta. Teknoloji ve dijital yaşam geliştikçe veya büyüdükçe manevi değerler (din, gelenek vs.) kaçınılmaz olarak azalıyor veya eriyor. Şimdi bunları kategorik olarak açıklamaya çalışayım.

  1. EKONOMİK FAKTÖRLER:
    1. İşsiz kitlelerin çaresizliğine Karşın, İktidarın Lüks Yaşamı: İktidarın lüks yaşamı, bir kişinin birden fazla yerden bazı durumlarda bir ailenin çocuklar hariç, 5 yerden kamu kaynaklı maaş veya ödenti alması ve artık bunların kitlelerce bilinir hale gelmesi
    2. Piyasa Fiyatları İle Sabit Gelir Artışı Makasının Açılması: Korona süreci boyunca üretim daralması nedeniyle ve ekonomik sürecin başarısız yönetimi nedeniyle fiyat artışlarındaki korkunç yükselme devam ederken, sabit gelirlerde küsurat düzeyinde artışlar, piyasa ile maaşın arasındaki makasın giderek açılması.
    3. Hükumetin Korona Sürecinde Yer Yer Çifte Standart Uygulamaları: Hükumet bazı mitinglerini ve Ayasofya gibi bazı açılışları bu süreç içinde yaparken, kafeleri müşteriye kapatıp, camileri serbest bırakırken bu uygulamalar halkta çifte standart Devamını Okuyun

 

Resim: Çip Takmışlar Neyime?!

Bu Söze Ayar Oluyorum:

“Yurdum insanının beynindeki çip büyük (veri sahip)lerinin neyine”

ŞİMDİ:

cavit19)) aşısı ile genlerimizle oynanıp mikro ölçekli damar içinde dolaşabilen transistörler ile çiplenecekmişiz diyorlar. Bu, bu gün mümkün değil belki ama 5 en geç 10 yıl içinde olağan bir gerçeklik haline gelecek.

KONU BU MU SADECE TABİ Kİ DEĞİL!

  1. Akıllı telefonlar çıktığından bu yana telefon bazlı büyük veriyi yönetenlerin birer parçası olduk zaten. Davranışlarımız başta olmak üzere metabolizmamız kontrol edilebilir durumda.
  2. Ön kamera aracılığıyla en basit bir uygulama yüklerken bile bir çok şeye izin veriyoruz, bu izinlerde zaten mikrofon kontrolünü ve kamera kontrolünü çoğu uygulamanın kullanımı için kabul etmek zorunda kalıyoruz. Böylelikle zaten 7/24 hem dinleniyoruz, hem izleniyoruz. Uyku düzenimiz dahil her şey Devamını Okuyun

 

Resim: Atılan Taş Sayısı İle Ürkütülen Kurbağa Sayısı Arasındaki Uçurum

 

Alt Başlık: Zurnanın Zırt Sesi!

Dün yazarımız sevgili Ali TARAKÇI’nın Atakan SÖNMEZ ile yaptığı röportajı başından sonuna kadar izledim, Konuşmanın satır aralarında Korona Sürecinin doğal seyrine inanmayanların cehalet ile itham edildiğini duyunca, ben de atılan taş ile ürkütülen kurbağa sayısı arasındaki korkunç farkı bildiğim için, algı yönetimi ile vak’a ağırlığı arasındaki oransızlık nedeniyle sürece karşı allerjik duruşumdan dolayı kendisini arayayım fikir teatisinde bulunayım dedim. Uzun uzun konşutuk. Şark-ul Avsat‘ta ilk yayınlanan yazısına bakmamı söyledi bana. (Tarakçı, 2020) Bu yazıyı da başından sonuna okudum.

Şimdi bazı kısımları Tarakçının yazısından olmak üzere rakamları vereyim. Ama önce şu dakika itibarıyla taptaze bilgileri kaydedelim.

1 Ocak ve 10 Temmuz tarihleri arasında (BU GÜN İTİBARIYLA 10/07/2020) koronadan ölen insan sayısı yaklaşık 558.272 (Vikipedia 2020) Yıl sonuna kadar tahminde bulunsak, kalan 4 ayda toplam 1 Miylon a bile ulaşmıyor.

Sıtmadan ölen insan Devamını Okuyun

Etiketler: