Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Toplum

 

 

Resim: EnterNASYONeLugateyn

Subjektif Bir Etimoloji Yolculuğu

“Merhaba arkadaşlar” diye başladım bir etimoloji bilgilendirmesine.

Gelin bir etimolojik yolculuğa çıkalım:

İçimizden dışımıza doğru yürüyelim üç beş dakika, kültür ve uygarlık koridorunda.

ENDER terimi ile işe başlayalım. Ender, Farsça’da iç anlamına gelir. Bunun Arapçadaki, “ender” en az bulunan, nadir olan anlamıyla ilgilenmeyeceğiz. Nadir terimini başka bir yolculuğa bırakıyoruz bu sefer.

Yola devam ediyoruz. Enderun, sarayın en içteki bahçesi/avlusu veya iç işleyişinde görev yapan kişileri kasteder. Yani içteki oğlanlar, has kullar vs. Enderîn, (içe ait)

Farsçadan Türkçeye geçmiş olan ENTÂRİ de aynı terimden gelmiştir. İçe giyilen kıyafet anlamında.

İbraniceden türemiş Latinceye uzanmış “inter” terimi de iç veya içe anlamına gelmekte iken, iç anlamından çıkıp, önce iki şeyin içi iken, zamanla arasında demek için kullanılmaya başlanmıştır. Devamını Okuyun

Etiketler:

Kasım 12th, 2024 | in ahmet fidan, İş yaşamı, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

 

Resim: Toksik kişilerden uzaklaşma yöntemleri

Sünger Mihraklardan Nasıl Çekiliriz

Toksik ilişkileri duymuşsunuzdur.

Psikologlar ve kişisel gelişim uzmanları, ilişki danışmanları NLP koçları bol bol konu hakkında konuşur ve yazarlar.

Toksik ilişkiler değil elbet konumuz. Toksik ilişkileri de içine alan, tümden TOKSİK KİŞİLİKLERDEN ÖNCE UZAKLAŞMA ARDINDAN ONLARDAN ARINMA

Hz. Google’ın yapay zeka robotuna sordum soruyu, bana literatürden derleyip imbikten damlatır gibi içerik döktürüverdi önüme.

Peki kim bunlar:

  1. Sürekli olarak etrafındakilere zarar veren, bütünüyle MUTSUZLUKTAN BESLENEN tiplerdir. Bunlara sünger gibi duygu tüketen veya duygu sömüren kişilikler de diyebiliriz. En mutlu olunan durumlardan bile itina ile bir mutsuzluk çıkarmayı başarırlar. Bu kişileri şimdilik “sünger mihraklar” olarak adlandıralım, bu adlandırmalarımız şurada dursun.
  2. Genellikle kendi ihtiyaçlarını (üç beş kişiyi geçmeyen çok sevdikleri dar kişilerin
  3. Devamını Okuyun

Ekim 21st, 2024 | in Pazar Yazıları, Psikoloji, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

 

Resim: Yalansız Yaşama Sanatı

“beyazla başlar yalanlar, sonra kararır ve o yalanlar yılana dönüşür.” (A. Fidan)

ÖN AÇIKLAMALAR:

Bir köşe yazısının ve/veya makalenin şekillenme yöntemi bakımından ilk denemesi.

Önce yazımızın başlığını ve konusunu paylaştık, sonra bu konu kapsamında teknolojinin de imkanlarıyla Zoom Webinar düzenledik. Bu webinarda ele aldığımız konuyu yazıya dönüştürdük. Bu köşe yazımız da çok yakındaki makalemizin ön sürümü oldu. Hemen, 27 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirdiğimiz Zoom Webinarında üzerinde durduğumuz konuları ele alalım.

O halde başlasın yazımız:

Sohbetimizin başlangıç mottosu: “Hiçbir şey zorla olmaz, olsa da manası olmaz” Bu mottomuzu 18 Ekim 2009 tarihinde ele almış olduğumuz sesli dinleme linki bulunan yazımız (1) ile destekleyelim.

Araya bir önceki cümlemizde bulunan linke tıklayıp yazımızı dinledikten sonra belki gelecek cümleleri tahmin edebilirsiniz. Yalansız yaşamak için veya bu yaşamı san’at olarak sürdürmek için sabırlı olmak, azimli olmak ama asla zorlamamak gerektiğini öngörmüş olalım.

Konuyu açıklamak için tümdengelim yöntemi izlenecektir. 17 yıldır yalansız yaşamaya Devamını Okuyun

 

Resim: Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyonun Harikulade Polyanna Gerekçeleri

Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyonun Harikulade Polyanna Gerekçeleri

  1. Olmuyorsa Zorlamayacaksın: Ne kadar zorlarsan zorla olmuyorsa olmuyordur, yeni fırsatlara bakacaksınız. Bunun için bağlantıdaki şiirimsi tadında kaleme almış ve seslendirmiş (yorumlamış) olduğum dizeleri dinleyebilirsiniz (1) Ben 54 yaşına gelmiş başarıyla oynayan birisi olarak kaçırdıklarıma değil, hemen önümdeki yakalayacaklarıma odaklandım, ve her geçen gün ne kadar haklı olduğumu bizzat deneyimledim.
  2. Kaçan Fırsat İle Gelecek Fırsat Arasındaki Nokta, Hayatın Zırt Dediği Yer: Kaçan fırsat sözü edilince, Apple’ın kurucusu, (nur içinde kalsın) Steve Jobs’un harikulade yaşam öyküsü gelir aklıma. Kaçan fırsat ile, gelen fırsatları kesiştiren noktaları birleştirme sanatıdır hayat dediğimiz. Onun için de bazı fırsatlar kaçmalı ki, yenileri yakalanabilsin. Kötü bile iyinin zıddı olarak çok büyük bir anlam taşır. Emin olun ki, yeni fırsatlar eskisinden çok daha parlak bir hayat sunacaktır size. Yeter ki fırsatlara yaklaşmasını bilin ve cesaretle onu yakalayın.
  3. Dolu Tarafı Görürseniz, Bardak Değil Siz Mutlu Olursunuz: J. Boucher ve C. E. Osgood’un Polyanna Hipotezinde de belirttikleri gibi, insanlar zaten
  4. Devamını Okuyun

Etiketler: ,

 

Resim: Kentsel Demografik Devinimin Yüzyıllık İzleri!

Editorial Letter:

Centuries-Old Traces of Urban and Demographic
Movement

Küresel ve/veya ulusal felaketler, savaşlar, iklim değişiklikleri mekânları ve onu kullanan canlı türlerinin davranışlarını da etkilemekte milyonlarca yıldır. İnsanlığın belleğini fark ettiği dönemlerden buyana uygarlığa bırakılan izdüşümler doğadaki izlerini yansıtırken yeni izler bırakmaktadır. Bu haliyle evrensel gerçek olan bu döngü ve dönüşüm, en üst akıllı enerjiye kadar uzanmaktadır.

Son çeyrek yüzyılda bu döngünün bilinirliği, etkisinin kapsamı ve hızı göreceli olarak Devamını Okuyun

Mayıs 16th, 2024 | in Kent/Şehir, Toplum, Yaşam | Yorum Yapin

 

Resim: Geçmişteki kentler ve gelecekteki kentler!

Editorial Letter:

Cities in the Past and Cities in the Future

 

Uygarlığın bugüne kadarki birikimine göre, evrenin kendi içinde henüz keşfetmediğimiz ve tam olarak algılayamadığımız sistematik ilişkiler içinde olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bu sistematik ilişkinin gücü ve yaygınlığı, hem cansız hem de canlı varlıklar arasında devamlılığı sağlamaktadır. Bu devamlılık, bilinir ve kontrollü olduğu sürece evrimselleşme süreci beklenilir veya umulur şekilde gelişmektedir.

Şüphesiz ki 500 yıl sonraki geleceğin dünyası, son on bin yıla ait gezegenimiz kapsamlı yaşamın veya koloninin ötesine geçecek ve yakın gezegen ve ötegezegenlere taşkın bir nitelik taşıyacaktır. Bu aşamaya gelene kadar da, yakın gelecek 100-500 yıllık zaman içinde yer küremizde yine son on bin yıldır, bakir kalan yeraltı, okyanus dibi, Devamını Okuyun