Ahmet Fidan Kişisel Resmi Web Sitesi
Bilgi paylaşıldıkça anlam kazanır

:: Toplum

 

Kızılötesi, Morötesinin Komşusudur.

Hayatı takmak istemeyebilirsiniz, ama hayat taktırır.

Koyar yumruğunu vurur masaya.

Öyle okkalı laflar, beylik sözler söyleyebilirsin tabi.

Çünkü konuşmak kolay.

Ağzı olan bunu keyifle yapar.
Ama hayat, yediriverir o lafları çoğu zaman.
Hatta yemek istemesen bile ellerine yüreğine,
mecaline bastırarak yedirir zorla bağırta bağırta.
Bazen de beceriverir hayat seni. Belini incitmeden ve gülümseyerekten.
*****
Kim mi hayat. O hiç belli olmaz, bazen patronun, bazen işçin, bazen müşterin, bazen öğrencin-hocan, bazen kocan veya karın, bazen komşun, bazen baban-anan, bazen çocuğun, bazen eşin, bazen dostun… Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , ,

13355639_1728698224074858_1068126643_n

Tek Dişi Kalmış Doğu, Tek İşi Kalmış Batı Bağlamında, Oryantalist Toplumların Tüketiciliği

 

Gezdik, gördük, yendik demiş Julius Sezar,  M.Ö. Zelan  savaşının ardından, Roma Senatosu’na gönderdiği (senatoyu) küçümseyici mektubunda.  (Zelan, bu günkü Tokat’ın Zile ilçesidir) Bu BATI toplumunun SÖMÜRGECİ ve benmerkezci yapısının bir yansımasıydı.

Üçlü terkiple tarihte biz (islam coğrafyası adına Mevlana) ne demiş peki:

Hamdım, piştim, yandım“.

Aradaki fark, ise, biri dışa dönük saldırgan, biri ise, içe dönük (batınî), muhafazakar. Tabi bunda Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , ,

Kentsel Yaşam üzerinde Suyun Psikolojik, Sosyolojik ve Estetik Etkileri

Kentsel Yaşam üzerinde Suyun Psikolojik, Sosyolojik ve Estetik Etkileri

 

1. Suyun / Sahilin Çok Kültürlülük ve Coğulcu / Kozmopolit Yaşam Üzerindeki Çizgisellik ve Sınır Etkisi

Üst başlıkta da dile getirdiğimiz gibi, sahil bandı, özellikle denize kıyı kentlerde denizaşırı toplumların uğrak ve geçiş yeri olduklarından en başta kullanılan dil açısından üretim ve tüketim ilişkileri bakımından, sosyal yaşam ve davranış kalıpları açısından, dünyalık işlerin yürütümü noktasında evrensel hukuk ve ulusal hukuk örgülenmeleri  açısından çoğulculuğun koordinasyonu zorunluluğunu görmekteyiz. Gerek günümüz liman kentlerinde gerekse antik liman kentlerinde diğer kentlere göre kentin özgürleştirici iklimi, kentin kozmopolit kapısı derinlik veya dozaj olarak çok daha ileri boyuttadır. Kentlerin özgürleştirici iklimi, liman kentlerinden hinterlanda doğru geriledikçe tedrici olarak azalmaktadır. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,

Kentsel Yaşamda Sürdürülebilirliğin İlkeleri II

Kentsel Yaşamda Sürdürülebilirliğin İlkeleri II

Ulusal ve küresel ekonomilerin fordist türde beslenme semirme alanları haline gelen kentler, gerek alt gerekse üst yapı özellikleri bakımından içerikten ve nitelikten ziyade, kentlerin idealde derinliğinden öte, ekonomiye hizmet edecek şekilde düşünülüp tasarlanmaktadır. Öyle ki, Beş-On bin nüfuslu bir site veya yaşam
merkezindeki kültürel anlamda ‘değer’ ve ‘estetik’ kaygıları kapitale hizmet edebilecekleri kadar derinliğe sahiptir ve bu kıvam bu merkezlerin sürdürülebilirliğinin ayarıdır aslında.

Kentsel yaşamın sürdürülebilirliği için, kent kimliğinin de istikrar ve kurumsallaşma anlamında önemi büyüktür. Çevresel ve toplumsal kimlik noktasında, doğal (topografik özellikler, iklim ve bitki örtüsü) ve yapay çevre, Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

Kentsel Yaşamda Sürdürülebilirliğin İlkeleri I

İnsanlığın dünya üzerinde toplu olarak yaşamaya başlamalarından bu yana, hak/adalet ve ahenk / sulh ve sükun aranan, uğruna mücadele edilen olgulardır. Hak ve adalet olgusu hukuk bilimleri disiplini altında
ele alınsa da, kentsel yaşamda sürdürülebilirliğin altı parametresinden birisini oluşturmaktadır. Asıl olarak insanların sulh ve sükun içinde ahenk içinde yaşamalarına yönelik arayışlar ve düzenlemeler kronolojik bağlamda optimuma “daha iyiye” doğru devam etmektedir. Hangi sosyal düzenleme olursa olsun özünde başkaca niyetle gizlenmiş olsa bile görünüm itibarıyla daha iyiye yönelik çözümlemeler olmuştur. Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , ,

 

Öylesine Bir Taziye, Ölesiye Bir Kutlama

Öylesine Bir Taziye, Ölesiye Bir Kutlama

 

On kasımda kasım kasım kasılamadı öğretmenlerimiz öğretmenler gününde geçim derdine düştü dünya tasarruf gününü ıskalayıp savurganlıkları arasında. Kurban bayramında kurban olduk çoğu kötülüğe, yaklaşmak yerine riyakarlıkla uzaklaştık O’ndan ve onun sevdiğinden kutlu doğum haftasının ritüelleri arasında. Yirmi üç nisanda çocukça şeyler için yıllar tükettiğimizi anladık, kılımızı bile kıpırdatmadığımız binlerce vahşete çevreden baktık, baktık bakakaldık, çevre gününe inat, yeşil ay kutlamasının ardından kadehler tokuşturduk yeşilliklerin yok edilip betonlaştığı kaygan zeminlerde. Su günleri kutladık kurudukça dünya,
kanımızın suyu, suyumuzun kanına bulaştı, verem etti her yıl büyüyen kötülükler sardı hücrelerimizi kanserle savaş Devamını Okuyun

Etiketler: , , , , , , , , , , ,