:: Toplum
Uydukent, Saçaklanma Kentleşmede Bölgesel Eğilimler ve Köy Kent Açılımı: Tersine Göç Sürecinde Asimetrik Göç kaygısı
Teknik ama bir o kadar da öncelikli ulusal sorunlarımızdan birisi de “tersine göç” sürecindeki “asimetrik göç” sorunsalıdır.
Mücavir alan kavramının neredeyse anlamını yitirdiği “İstanbul Metropoliten Alanı’ndaki yoğuşma ve bölgedeki kentsel obezleşme, insanca yaşam açısından, yerel kamusal hizmet sunumu için yetersiz kalması bölgesel eğilimleri kaçınılmaz hale getirmektedir. Bu süreç merkezi yönetimleri şiddetle desantralizasyona Devamını Okuyun
Etiketler: asimetrik göç, bölgesel gelişme, demografi hareketleri, demografik ivmelenmeler, göç hareketleri, göç ivmelenmeleri, hadi köyümüze dönelim, kalkınma adaleti, Kent, kentleşme, kentsel alan, kırsal alan, kırsal kalkınma, köy kent, tersine göç
Geyiğe mi yazık, yoksa harcanan zamana mı bilmem ama tekerleme bir geyik muhabbetiyle başlamak istiyorum bu haftaki pazar yazıma.
– Abi hadi geyik yapalım!
-ne geyiği? -ren geyiği -ne reni? – araba freni -ne arabası? -el arabası -kimin eli? -hanımın eli -hangi hanımın eli? -ev hanımı -ne evi? -dağ evi -hangi dağ? -ağrı dağı -ne ağrısı -baş ağrısı -neyin başı -kuş başı -ne kuşu – muhabbet kuşu -ne muhabbeti – geyik muhabbeti – ne geyiği… diye dönüp dolaşıp sonucu çıkmayan muhabbet…
Çoğunlukla kahve ve kafe ortamlarında yine çoğunlukla erkekler tarafından yapılan bir muhabbet türüdür. Bu muhabbetlerin konusu yer yer “ne olacak bu memleketin hali” sorusuyla başlar, yer yer, “yumurta mı tavuktan, Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidanla pazar yazısı, geyik, geyik muhabbeti, muhabbet, pazar yazısı, sohbet, Yaşam
Psiko-sosyal Açıdan Boşluk Çarpması Sendromu
Blaise Pascal, “tabiat boşluktan nefret eder” demiş.
Bu sözün sahibini aramak için on dakikamı harcadım. Sözü biliyordum fakat sahibini bilmiyordum. Çoğu yerde anonimveya atasözü diye aktarılmış olsa da söz Blaise Pascal‘ın. Hakkını yememek gerek.
Pascal’ın sözü konumuzla aslında tezat oluşturmakta. Çünkü Pascall, tabiatın boşluk götürmediğini, bir şekilde dolduğunu veya doldurulduğunu fiziksel olarak ortaya koyar. Aynı şeyi sosyal bilimler alanında da söyleyebiliriz. Ama bu boşluk nasıl bir boşluk ki, insanlar boşluğa çarpacak. Yani çarpmak için yoğun olmayan veya az yoğun bir ortamdan çok yoğun veya katı ortama ani geçiş Devamını Okuyun
Etiketler: boşluk, pascal, pazar yazısı, Psikoloji, tabiat, Yaşam
Dediler ki, “eğitişim” diye bir kavram mı olur.
Dedim ki, yılların yönetim kavramı dururken “yönetişim” kavramı oluyor da neden “eğitişim” kavramı olmasın. Öğretirken öğrenmeyi ve işbirliği içinde eğitim faaliyeti yürütmeyi kim yok sayabilir ki!
Kısa bir zaman aralığı kapsamında geriye ışık tutacak olursak, bundan otuz yıl önce yönetişim kavramı yoktu. Çünkü yönetim klasik anlamda yürütülen, yöneten ve yönetilen kavramlarıyla anlamlanan bir olguydu veya faaliyetti. Bu gün ise Toplam Kalite Yönetimi, Amaçlara Göre Yönetim, Sistem Yaklaşımı gibi birbirinden farklı bir çok yönetim kavramı ve tarzı ortaya çıktı.
Eğitim kavramına geldiğimizde, onyıllar öncesinde Eğiten ve Eğitilen(ler) bir araya gelerek eğitim faaliyeti gerçekleşiyordu. Çok doğal olarak buna “eğitim” diyorduk. Şimdilerde ise, mekan, suje, araç ve obje faktörlerindeki başkalaşım ve asimetrik değişimler “yönetişim kavramının doğmasını zorunlu hale getirmiştir. Devamını Okuyun
Etiketler: eğiltim, Eğitim, eğitim teknolojileri, eğitişim, eğitişim kavramı, klasik eğitim, modern eğitim, tekno-eğitim
Bir aydan beri yazamadım. Hem kendi olağanüstü iş yoğunluğumdan hem de her bir günün beş belki de on köşe yazısına sığdırılamayacak kadar hızlı değişmesi veya hareketlenmesi. Son bir haftada olup biten bu hareketlilik, sadece benim değil toplumu
izleyen, sezinleyen bütün bilim ve düşün insanlarının başını döndürmekte. Bendeniz de çoğu zaman izlediğim yöntemi izleyeceğim. “Gündem, gündem dışılığa mahkum, asıl gündem, klasik olandır” (A.F). Bu nedenle klasik ve köklü analizlerimi yerel ulusal hatta uluslararası ölçekte okurlarımla paylaşmak istedim.
1. [(A) Sosyal Medya Depremi:
ÖNCE MİNİK BİR TARİHSEL SÜREÇ veya Girizgah:
20 yıl önceleri. 1983 lü yıllar. Dindar kesim henüz Özal’lı yılların başında kendini temsil edemiyordu. Ciddi bir temsiliyet sorunu Devamını Okuyun
Etiketler: çevre, çevresel etkenler, demografi, Gezi Parkı, iletişim, kamuoyu, Kent, konsensüs, Kültür ve Sanat, medya, politika, siyasal olaylar, Siyaset, sosyal olaylar, sosyoloji, Toplum, toplum mühendisliği, Yaşam
Nisan 29th, 2013 | in
Bilim & Teknoloji,
Bilinçlenme,
Çevre & Doğa,
Eğitim,
Felsefe,
Fütüroloji,
Sağlık,
Toplum,
Ulaşım & Trafik,
Yaşam |
Yorum Yapin
Bu Günün Sorunlarını Çözmek Prim Yapmıyor, İşte Yarının Sorunları
“Sakalım yok ki dinlensin” sözünü söylemekten de, dinlemekten de sıkıldım. Öyle ki, belki bir çözüm olur diye sakal bıraktım. Şimdi sakallıyım ve sözlerimin dinlenip dinlenmeyeceği konusunda
test dönemine girdim. Bu günün sorunlarına ilişkin nelere dikkat çektim ve neleri önerdiysem DİNLENMEDİ. O zaman senin önerilerin çürük demek ki” diyebilirsiniz. Ama buna hakkınız yok. Çünkü ortaya koyduğum öneriler, BU GÜN İÇİN gözardı edilirken, en geç on yıl içinde aynısıyla uygulanmakta. Sanırım benim insanlarla ve/veya toplumla kronolojik bir problemim var. İşte ben de bu problemi biraz daha dramatize etmek istiyorum.
Bu günün değil yarının önemli sorunlarından birkaç tanesini dile getirmeyi düşündüm. Devamını Okuyun
Etiketler: çözümler, cyber, cybersapience, etik sorunlar, fütüroloji, gelecek bilimi, insan, mekatronik, sorunlar, sporcu etiği, teknoloji, Toplum