:: Toplum
Küreselleşme ve yerelleşme, ilk bakışta birbirine karşıt olan iki ayrı olgu olarak görülse de, bu iki kavramın, aslında birbirini tamamlama noktasında ne kadar önemli olduğu muhakkaktır. Bu bağlamda, kapitalizmin hormonluolarak geliştirdiği büyüme ve genişleme aynı zamanda ‘bilinirlik’ olgusunu da tetiklemektedir.
Küreselleşmenin kendi obez yayılımı için, yerelleşme kaçınılmazdır. Zira yerel bilindikçe ya da yerelin üzerindeki “bilinirlik” arttıkça, küresel eğilimler, yereli daha iyi ve daha sağlıklı okuyabilmekte ve bu mantıksal Devamını Okuyun
Etiketler: 13 büyükşehir belediyesi, belediye, büyük şehir belediyesi, Kent, kentsel alan, onüç ana kent, onüç büyük şehir, yeni anakentler, yeni büyükşehirlerimiz, yeni yerel yönetim, yerel yönetim
Bir sevda, bir tutku, bir adayış, bir tavlayıştır EMEK!
Üretmek, sorgusuzca, sebepsizce direnerek çileli bir yolculuğa çıkar bir YÜREK!
* * * * *
Durmadan, dinlenmeden, gücünü kendinden görerek ve didinerekten,
Öbek öbek serilir sözcükler satırlara, özden koparak ve bilenerekten,
Bir buhur tütsüsü yanar ciğerde, çevresini meczederek,
Bir köz damlar özden, yüreklere iz ederekten,
* * * * *
Bir sevda, bir tutku, bir adayış, bir tavlayıştır EMEK!
Üretmek, sorgusuzca, sebepsizce direnerek çileli bir yolculuğa çıkar bir YÜREK! Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan, ahmet fidanla pazar yazısı, beste, emek, Kültür ve Sanat, pazar yazısı, sanat, saz, şiir, şiirimsi, söz, Toplum, yürek
Ööööörrrrtmeniiiiiiiiiiim! hitabıyla başlarlar eğitime.
İlk mesaileri şüphesiz kendilerine yapılan hitabı düzeltmekle başlar.
İlk okula adım attığımız okulun basamaklarına ilk çıktığımız günleri hatırlayalım isterseniz.
O günün heyecanı, korkusu, endişesi hala hatıralarımın unutulmazları arasında.
Benim okula başlamam okuma yazmayı öğreneceğimin heyecanından değil sınıfın içine ilk girmemden kaynaklanan bir endişeydi. Zamanla öğrendim, bana emir verme, bağırıp çağırma, çemkirme hakkına sahip bir kişiyle beş yıl boyunca sekiz ay sürekli olarak birlikte olacağımın önemini. Devamını Okuyun
Etiketler: 24 kasım, Eğitim, kutlama, öğretmen, öğretmenler günü
Bir de baktım ki, 1990 yılının başlarından 2012 yılının sonlarına doğru yaklaşık olarak iki bine yakın köşe yazısı yazmışım. Bunların arasında, yaklaşık olarak son 5 yıla yakındırgeleneksel hale getirmiş olduğum 'pazar yazıları'mın sayısı da 2005 öncesini de dahil ettiğimde, 200 ü bulmuş durumda.
Pazar yazıları olarak eski başlıklarımın tamamına baktığımda, konu çeşitliliğine bakarak yazılmamış birşey kalmamış diyebilir miyiz? Tabi ki hayır. Çünkü, hayat, milyarlarca olay, insan, yer, tür arasında yazılmışlar ne ifade eder ki. Bunca çeşitliliğe rağmen, Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan, kalem, kelam, pazar yazıları, pazar yazısı, söz, yazı, yazı üzerine, yazılmamış şeyler
Çoğunluğun Azınlığa Tahakkümü:
Bir söz vardır;
"Sizi eleştirecek biri yoksa para ile kendinizi eleştirecek adam bulun" der.
Parayla kendi kendini eleştirtmek abes gibi gelebilir. Oysa ki burada eleştirinin veya muhalefetin veya karşı görüşün öneminden bahsedilir. İşte Cumhuriyet te bu mantaliteye dayanmaktadır.
Devlet yöneticilerinin seçimle iş başına geldiği yönetimlere "cumhuriyet" denmektedir. Devletimiz de "demokrasi" esasına göre oluşmuş halk yönetimidir.Burada söz konusu olan monarşik veya oligarşik yönetim yapısı yoktur olmamalıdır. Devamını Okuyun
Zaman: 27/10/2012 Miladi Dünya yılı. Mevsim, Kuzey Yarımküreye göre Sonbahar (Hazan) Mevsimi.
İslam dininin bayramlarından biri olan, "Kurban Bayramı'nın (Türkiye'ye göre) 3. Gününü yaşamaktayız. Haladünyada İslam toplumlarında bayram gününde bile bir birlikteliğin olmamasını "kurban" ve onun anlamı olan "yakınlık" kavramıyla örtüştürebiliyor musunuz?
"Kurban bayramı" ve "yakınlık" kelimelerinin birbirinden ne kadar uzak olduğundan bahsetmek istiyorum bu gün sizlere.
Öncelikle, "kurban" ın kelime anlamı olarak "yakınlık" manasına geldiğini Devamını Okuyun
Etiketler: cumhuriyet bayramı, din, insan, kurban, kurban bayramı, Toplum, yakınlık