:: Toplum
Son Dönem Türk Siyasal Hayatındaki Muhalefet Boşluğu ve Dördüncü Eğilim Tanımındaki Değişim
Yakın dönem Türk siyasal hayatında Türk halkının siyasal eğilim ve tercihleri konusunda Anavatan Partisi için çoğu zaman ideolojik bir tabana dayanmayan, dört eğilimin partisi olduğu şeklinde değerlendirmelerde bulunulurdu. Bu değerlendirmegenel anlamda yerinde bir söylemdi. ANAP'ın çaptan düşmesi, DYP ile bir araya gelmesi durumunda bile yüzde on barajını geçememesi karşısında bu değerlendirme 2004 yerel genel seçimlerine kadar anlamsızlaşmıştı. Devamını Okuyun
Etiketler: ak parti, akp, dört eğilim, dört eğilimli ak parti, Muhafazakarlık, politika, Siyaset, Toplum
Mart 4th, 2012 | in
Bilinçlenme,
Çevre & Doğa,
Eğitim,
Felsefe,
İş yaşamı,
Pazar Yazıları,
Psikoloji,
Sağlık,
Toplum,
Yaşam |
1 yorum
Kişisel Gelişimde ve Self Motivasyonda Dalga Terapisi:
Evet. Bir pazar yazısı için ağır bir konu diye düşünebilirsiniz. Haklı olabilirsiniz.
Hayır. Düşündüğünüz gibi değil. Yıllardır okurlarım bilir ki, pazar yazılarımda arada bir iğne batırsam da, genellikle onları daha mutlu ve daha başarılı kılmak için gayret etmişimdir. O nedenle kişisel gelişimde / self motivasyonda veya kendi kendine motivasyonda “dalga terapisi”ni sizinlepaylaşmak istiyorum. Zira bu terapi yöntemi dünyada belirttiğim şekliyle ilk olarak ortaya konulmakta ve kamuoyuna deklare edilmektedir.
Bu alanda literatür araştırması yaptığınızda konuyla ilgili bir sonuç bulamamış olabilirsiniz. Zaten ben de hayatımın varlık nedeni olarak, dünya varolduğu günden bu yana hep kimsenin düşünmediği, kimsenin bakmadığı kimsenin tenezzül edip ilgilenmediği konulara özgün yöntemlerimle eğilmeyi tercih etmişimdir. Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidanla pazar yazıları, bireysel motivasyon, dalga terapisi, kendi kendine başarı teknikleri, kişiesel gelişim, kişisel gelişim, nlp, nlp başarı teknikleri, nlp ile dalga terapisi, pazar yazıları, self motivasyon, self motivatiion thecnics, wave therapy
28 Şubattan 28 Şubata, Yakın Dönem Türk Siyasal Hayatına Kısa Bir Bakış
Aslında bu değerlendirmeyi dün yani 27 Şubat tarihinde yapacaktım. Ama malesef yoğun iş temposu nedeniyle fırsat bulamadım. Kısmet bu MANİDAR güne veya tarihe denk geldi.
CHP 16. Olağanüstü Kurultayı ve hemen ardından 17. Olağanüstü Kurultayı sona erdi. İstikrarlı bir şekilde sol oylardaki azalma trendi devam ederken, CHP yine politikasını halkı algılama ve kendini tanımlama noktasında revizyona gitmek yerine, kayıkçı kavgası gibi, yine iç hesaplaşmalarla dolu, koltuk mücadeleleriyle dolu bir süreci daha geride bıraktı. Devamını Okuyun
Etiketler: 28 Şubat, 28 şubat süreci, 28 şubat yıldönümü, ahmet fidan, chp kurultayı, chp kurultayı değerlendirmesi, chp kurultayları, Ergenekon süreci, kontrergenekon süreci, partilerin demokratikliği, sektör particiliği, siyasal değerlendirmeler, siyasal tarih, siyasi kritik, Toplum, yakın dönem siyaset, yirmisekiz şubat, yirmisekiz şubat kritiiği, yirmisekiz şubatın değerlendirmesi
Kamusal Hizmetlerin Sunumunda Sivilleşme ve Sivilleşmenin Boyutları
Ne yazık ki kamuoyunda sivilleşme denilince öncelikle kimi kamusal hizmetlerin sunumunda yönetim ve/veya yetkinin askeri kurumlardan askeri olmayan kurumlara devri anlaşılmaktadır. Öncelikle bu vahim hatayı düzeltmemiz lazım. Yaygın kitleler artık bilmelidir ki, sivilleşme, sadece askeri alandan sivil alana yönetim veya yetki paylaşımı değil diğer alanlarda da sivilleşme süreci vardır ve olması gerekir.
I. Boyut: Genel Savunma Alanındaki Sivilleşme: (Askeri Kolluk Gücünden Askeri Olmayan Kolluk Gücüne Sivilleşme / Askeri Birimlerden Emniyet Birimlerine)
Ulusal savunma alanındaki sivilleşme zaten herkes tarafından bilindiğinden bu konuyu doğrudan geçiyorum. Çünkü zaten Devamını Okuyun
_______________________________
Çizgi; zor/zahmetli ve kolay, tehlikeli ve güvenli, faydalı ve zararlı, masum ve lanetli bir olgu.
Ötedekilerin ötekileştirmek istedikleri, beridekilerin belirmek istedikleri, ayırt edilmeye teşne bir bulgu… (a.f.)
_______________________________
Her dilde, tanım yapılırken, benzer şeyler virgülle ayrılarak guruplama yapılır ve çoğu zaman eski tabirle "manayı muhalifinden hareketle" tanım ortaya çıkarılır. Her bir tanım aslında yatay (lineer) veya dikey (vertical) olmayan çizgiyle çizilmiş sınır ya da sınırlardan oluşur. Bu bakış açısıyla, her çizgi aslında bir tanımdır. Tanım ne kadar zor veya kolay ise, çizgi de o kadar kolay veya zordur. Şu var ki, tanım da çizgi de Devamını Okuyun
Etiketler: ahmet fidan, çizgi, çizgiler, çizilemeyenler, çizilenler, pazar yazısı, Yaşam
Bu Yazıyı Kendim İçin Yazdım!
Dün, Aydan Şener’in Fatih-Harbiye’sini izlemiştim… Ne tesadüf, bu gün fatih-taksim-harbiye sokaklarını arşınladım gecenin ilerleyen saatlerinde. Kimi, evlerinden bin bir yalan ve dolanlarla çıkmış kimi avlanmak için doluşmuşlar sere serpe, üryan. Kasıp kavuruyor sokakları özgürlüğün kirli tufanları.
Babalar bekler kızlarını sağ salim gelecek diye, karılar bekler erlerini ekmek için bin bir inanç ekleyerekten. Lakin, kızlar sızlanaraktan çıkarken evden, nazlanarakttan sokaklarda, erkeklerin cüzdanları gözlenir, makyajlı yüzlerle… Yüzler, ikiyüzleri, ikiyüzler üçyüzleri derken soyulur eri kadının, soğuk soğuk terleyerekten… Devamını Okuyun
Etiketler: bar, eğlence, labut, lavuk, Psikoloji, Toplum