:: Toplum
Resim: Neden Korona Süreci Uzadıkça Muhalefet Güçlenir?
Korona Sürecinde Sosyal, Ekonomik ve Dinsel Faktörlerin Siyasal Eğilimler ve Muhalefet Üzerindeki Etkileri
Neden Korona Süreci Uzadığı Her Gün Muhalefet Güçlenir? Bunun ekonomik sebeplerini tahmin etmek zor değil ama onun dışında ve asıl ciddi derecede önemli dinsel ve sosyokültürel sebepleri de bulunmakta. Teknoloji ve dijital yaşam geliştikçe veya büyüdükçe manevi değerler (din, gelenek vs.) kaçınılmaz olarak azalıyor veya eriyor. Şimdi bunları kategorik olarak açıklamaya çalışayım.
- EKONOMİK FAKTÖRLER:
- İşsiz kitlelerin çaresizliğine Karşın, İktidarın Lüks Yaşamı: İktidarın lüks yaşamı, bir kişinin birden fazla yerden bazı durumlarda bir ailenin çocuklar hariç, 5 yerden kamu kaynaklı maaş veya ödenti alması ve artık bunların kitlelerce bilinir hale gelmesi
- Piyasa Fiyatları İle Sabit Gelir Artışı Makasının Açılması: Korona süreci boyunca üretim daralması nedeniyle ve ekonomik sürecin başarısız yönetimi nedeniyle fiyat artışlarındaki korkunç yükselme devam ederken, sabit gelirlerde küsurat düzeyinde artışlar, piyasa ile maaşın arasındaki makasın giderek açılması.
- Hükumetin Korona Sürecinde Yer Yer Çifte Standart Uygulamaları: Hükumet bazı mitinglerini ve Ayasofya gibi bazı açılışları bu süreç içinde yaparken, kafeleri müşteriye kapatıp, camileri serbest bırakırken bu uygulamalar halkta çifte standart Devamını Okuyun
Aralık 9th, 2020 | in
Bilim & Teknoloji,
Bilinçlenme,
Dünya,
Eğitim,
Ekonomi,
Felsefe,
Fütüroloji,
Kent/Şehir,
Medya & İletişim,
Psikoloji,
Sağlık,
Toplum,
Yaşam |
Yorum Yapin
Resim: Çip Takmışlar Neyime?!
Bu Söze Ayar Oluyorum:
“Yurdum insanının beynindeki çip büyük (veri sahip)lerinin neyine”
ŞİMDİ:
cavit19)) aşısı ile genlerimizle oynanıp mikro ölçekli damar içinde dolaşabilen transistörler ile çiplenecekmişiz diyorlar. Bu, bu gün mümkün değil belki ama 5 en geç 10 yıl içinde olağan bir gerçeklik haline gelecek.
KONU BU MU SADECE TABİ Kİ DEĞİL!
- Akıllı telefonlar çıktığından bu yana telefon bazlı büyük veriyi yönetenlerin birer parçası olduk zaten. Davranışlarımız başta olmak üzere metabolizmamız kontrol edilebilir durumda.
- Ön kamera aracılığıyla en basit bir uygulama yüklerken bile bir çok şeye izin veriyoruz, bu izinlerde zaten mikrofon kontrolünü ve kamera kontrolünü çoğu uygulamanın kullanımı için kabul etmek zorunda kalıyoruz. Böylelikle zaten 7/24 hem dinleniyoruz, hem izleniyoruz. Uyku düzenimiz dahil her şey Devamını Okuyun
Resim: Diyet (Sıfır Yağ) Karalahana+Şalgam Çorbası (Karadeniz Usulü)
Diyet (Sıfır Yağ) Karalahana+Şalgam Çorbası (Karadeniz Usulü)
(10 Kişilik Tarif)
MALZEMELER:
3 bağ karalahana, 2 bağ şalgam, 3 büyük diş sarımsak, Bir Su Bardağı kepir, Bir Buçuk su bardağı barbunya, Bir Su Bardağı mısır unu, İki çorba kaşığı, domates biber salçası, Bir buçuk çorba kaşığı ince tuz. (Kepir bulamazsanız, kepir yerine bulgur kullanabilirsiniz.)
HAZIRLIKLAR:
Önce bir buçuk su bardağı barbunyayı yarım gün suda bekletiyoruz. Aynı şekilde, 1 veya 1.5 su bardağı mısır yarmasını (kendileri Karadeniz tabiriyle kepir oluyor) yumuşasın diye sıcak suya koyuyoruz. Suda 2 saat bekliyor.
iki bağ yeşil (yaprak) şalgamı doğrayıp 15 dakika normal ateşte Devamını Okuyun
Etiketler: diyet
Resim: Zafer Bayramının Vecizesi: “Yurtta Barış Cihanda Barış”
Gençlik yıllarımda Atatürk’ün Yurtta Barış Cihanda barış sözüne gıcık olurdum. Biz barış derken, dünya üstümüze geliyor diye hayıflanırdım.
Zaman içinde düşünce iklimimde meydana gelen değişim, kültürel evrimleşme belki de olgunlaşma ile, bu sözün gerçekten de ayakları yere basan ne kadar veciz bir söz olduğunu anladım. Hiç bir dünya milleti başka ülkelere saldırmasın, sömürmesin.
Medeniyetse gerçekten dünya insanlarının amacı, herkes oturduğu yerde otursun. Amaaa, 1000 yıldan fazladır bizler Anadolu’da yaşıyoruz. Birileri kalkıp bizi yurdumuzdan atmak, bizi sömürmek isterse, ulus olarak dişimizle tırnağımızla mücadele verir yaşadığımız yurdu elbet savunuruz.
Bizim kurtuluş mücadelemiz savunma, hayatta kalma, yurdunu koruma mücadelesiydi. Bu topraklar Devamını Okuyun
Etiketler: 30 Ağustos, barış
Resim: Döngüye Dair Dîlden Dökülen Duyumsamalar!
Altın oranın ebcedi şaşar.
Zakkum yaprağı egzoz borusunu sentezlerken,
Sıfır bire vurur tınmazken,
Bir sıfırı daha önüne katar semirirken.
Karun hesabını yapar durur kudurur,
Kozmoz yırtar nöronları, öldürürken oldurur.
Üst mısralar güler alt mısralara
Herze içindeyken, yerer eremediği kisralara.
Göz yaşları düşüp parçalanırken yanakta,
Söz yaşları yıkar insanlığı, düğüm düğüm yutakta,
Etiketler: çevre, dil, doğa
Resim: İnfodemi Terimine Türkçe Karşılık Arayışı
Bir Sözcüğün Etimolojik Mücadelesi
İnfodemy: Aşırı, kontrolsüz / anlamsız ve desteksiz yaygın bilgi kirliliği salgını
Pandemi’den türetilmiş “infodemi” de niteliksiz ve kullanışsız, mükerrer (klon) bilgi kirliliği.
‘Pandemi’ terimine etimolojik dayanak yaptıysak, önce o terimi netleştirelim. ‘Pan’, eski Yunanca ‘tüm‘ anlamına gelirken, yine insanlar anlamına gelen “demos” kelimesinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan, “pandemos” tüm insanlar anlamında bir kelimedir. Kavram küresel anlamda oturmuş bir kavram olsa da edebi anlamda eksik oturmuş bir kavramdır. Zira tüm insanları niteleyen salgının hastalık boyutu “pandemi” kelimesinde bulunmamaktadır. Sadece ve sadece bütün insanları kapsayan ama hastalık anlamını kapsayamayan yarım bir kavramdır. Yarım oturmuş bir kavramdan evrilmiş “infodemy” Devamını Okuyun